Eşi, Tayfun Kahraman'ı ziyareti etti: Bu zulüm niye?

Siyaset Mağduru Şehir Plancısı Tayfun Kahraman’a Vicdansız Zulüm

Gezi Parkı eylemlerine katıldığı isnat edilen şehir plancısı Tayfun Kahraman, 26 aydır süren haksız tutukluluğu devam ediyor. Eşi Meriç Demir Kahraman ve kızı Vera Kahraman, Ramazan Bayramı’nda ilk kez bayramlaşabildikleri eş ve babalarını Silivri Kapalı Cezaevi’nde ziyaret ettiler.

Ziyaretin ardından bir açıklama yapan Meriç Demir Kahraman, “Kocacığım Tayfun aleyhinde tek bir delil yokken, tam tersine masumiyeti kanıtlanmış olmasına rağmen haksız yere tutuluyor. Neden bu adaletsizlik, bu zulüm?” ifadelerini kullandı.

“21 Haziran 2023’te Silivri Cezaevi’nin 37. açık görüşünde eşimizi 113. kez gördük,” diyen Kahraman, “Kızımız Vera ile birlikte, Tayfun’u bir saatliğine görebilmek için Silivri’ye geldik. Ailemizin buruk bir bayram geçirdiğini ifade eden Kahraman, “Tutuklu bulunduğu süre boyunca Tayfun’u ziyaret edebilmek için çok sayıda başvuru yaptık, ancak bunlar sürekli geri çevrildi,” diye belirtti.

“Tayfun, kızının en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde yanından ayrılmış durumda. Bu adaletsizliğe son verilmesini talep ediyoruz. Yetkililerin sesimizi duymasını ve Kocacığımın haklı davasına bir an önce son vermesini istiyoruz,” ifadelerini kullanan Kahraman, “Başvurularımızın değerlendirilmesini bekliyoruz. Artık Tayfun’un özgürlüğüne kavuşmasının zamanı geldi,” diye vurguladı.

Tayfun Kahraman’ın davası, Türkiye’deki adalet sistemindeki çarpıklıkların bir örneği olarak görülüyor. Siyasi baskılarla tutuklu bulunan birçok kişi, haklarında yeterli delil olmadan uzun süredir cezaevlerinde tutuluyor.

İnsan hakları örgütleri ve muhalefet partileri, Kahraman’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine uyması ve adil yargılanma hakkını sağlaması gerektiği vurgulanıyor.

Kahraman’ın ailesi, uluslararası toplumdan da destek bekliyor. “Dünya, Türkiye’deki adaletsizlikleri görsün” diyen Meriç Demir Kahraman, “Kocacığımın özgürlüğü için mücadelemize devam edeceğiz. Adaletin yerini bulması gereken bir ülkede yaşıyoruz,” diye konuştu.

Tayfun Kahraman davası, Türkiye’deki hukuk devletinin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Siyasi baskıların ve adaletsiz yargılamaların son bulması, Türkiye’nin demokratik bir toplum olma yolunda ilerlemesi için hayati önem arz ediyor.