Eylül 2022’de İran’da başlayan ve yaklaşık 4 ay süren protestoların organizasyonunda rol almakla itham edilerek idam cezasına çarptırılan İranlı rap sanatçısı Tumac Salihi’nin cezası Yüksek Mahkeme tarafından iptal edildi.
Salihi’nin avukatı Emir Reisiyan, müvekkilinin İsfahan Devrim Mahkemesi tarafından verilen idam cezasının Yargıtay 39. Dairesi tarafından bozulduğunu açıkladı. Reisiyan, davanın yeniden ele alınacağını ifade ederek, “Yargıtay, beklenen şekilde telafisi imkansız bir adli hatadan kaçınmıştır” dedi.
İran yargısı henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. Ancak, daha önce protestoları organize ettiği iddiasıyla idama mahkum edilen, ancak daha sonra cezası hapse çevrilen Salihi’nin avukatı Reisiyan, İsfahan Devrim Mahkemesinin Yüksek Mahkeme kararını uygulamadığını belirtmişti.
Salihi, Mahsa Amini’nin gözaltında hayatını kaybetmesi sonrasında Eylül 2022’de başlayan protestolarda aktif rol almış ve eylemleri destekleyen açıklamalar yapmıştı. Protestoların bastırılması sürecinde tutuklanan Salihi, yargılama sonucunda idam cezasına çarptırılmıştı.
Salihi’nin idam cezasının bozulması, İran’daki insan hakları savunucuları ve uluslararası topluluk tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu karar, protestoların bastırılması sürecinde verilen idam cezalarının gözden geçirilmesine dair umutları artırdı.
İran’da protestoların ardından şu ana kadar 500’den fazla kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi tutuklandı. Uluslararası af örgütleri, İran hükümetini protestoculara yönelik aşırı güç kullanmakla ve adil olmayan yargılamalar düzenlemekle suçluyor.
Salihi’nin davası, İran’daki devam eden siyasi huzursuzluğun ve protestoculara yönelik baskıların bir göstergesi olarak görülüyor. Yüksek Mahkeme’nin idam cezasını bozması, yargı sisteminde olası bir değişimin habercisi olabilir ve protestoların bastırılmasında kullanılan sert taktiklerin yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
Öte yandan, Yargıtay’ın kararına rağmen Salihi’nin cezasının yeniden ele alınması sonucunda ne olacağı belirsizliğini koruyor. İran’daki yargı sisteminin bağımsızlığı konusunda endişeler bulunuyor ve protestoculara yönelik baskıların devam etmesi riski var.