Advert
Advert

New York Belediye Başkanı’na rüşvet davası: ‘Türk yetkililer hediye yağmuruna tuttu’

New York Belediye Başkanı’na rüşvet davası: ‘Türk yetkililer hediye yağmuruna tuttu’
Advert
Yayınlama: 27.09.2024
2
A+
A-

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Damian Williams’ın Basın Toplantısı

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Damian Williams, New York Belediye Başkanı Eric Adams’a karşı açılan yolsuzluk davasıyla ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

Williams, Başsavcı, Türk Konsolosluğu ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği’nin yer aldığı Türkevi binasının görselinin yer aldığı bir monitör kullanarak Adams’a yöneltilen suçlamaları ve bağlantıları açıkladı.

Soruşturmanın kapsamının genişleyebileceğini belirten Williams, Adams’ın Türk yetkililerden ve iş insanlarından kişisel menfaat sağladığını, rüşvet aldığını iddia etti. Adams’ın, Türk hükümeti ve iş insanlarının üzerinde nüfuz sağlamak istediğini bilerek kendisine sunulanları kabul ettiğini öne sürerek, “Sadece hediye almadı; adeta hediye yağmuruna tutuldu” dedi.

Yolsuzluk Suçlamaları

Advert

New York Belediye Başkanı Eric Adams, para transferi dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmak dahil olmak üzere toplam beş suçlamayla karşı karşıya. Başsavcılık, Belediye Başkanı Adams’ın Türk hükümet yetkilileri ve iş insanlarına 100 bin doların üzerinde lüks seyahat faturalarını ödettiğini ve yasadışı olarak seçim kampanyasına bağış sağladığını iddia ediyor.

Williams, Adams’ın Türk yetkililer ve iş insanları tarafından “hediye yağmuruna” tutulmasını kamudan gizlediğini ve bu katkıların yasadışı olduğunu bildiğini öne sürdü. “Başkan Adams, kendisine sağlanan bu katkıları bilerek kabul etmiştir. Türk hükümet yetkilisi ve iş insanlarının kendisi üzerinde nüfuz satın alma girişimleriydi” dedi.

Türkevi Denetimi

Başkan Adams’ın, New York İtfaiyesi’nin Türkevi’ni denetleme sürecine müdahale ettiğini ve denetimden geçememesine rağmen binanın açılmasına izin verdiğini öne süren Williams, Adams’ın talep ettiği ve aldığı seyahat yardımlarını örtbas etmek için sahte evrak kayıtları oluşturduğunu da iddia etti.

Williams, “Başkan’ın bu hediyeleri açıklama yükümlülüğü vardı. Böylece halk kimin ne verdiğini görebilirdi. Ancak iddia ettiğimiz gibi, her yıl bu ayrıcalıkları gizledi. Gizlice hediye yağmuruna tutulmasına rağmen hiçbir hediye almadığını söyledi. Adams’ın bu menfaatleri, kendisine pozisyonu nedeniyle verildiğini bilerek kabul ettiğini ve karşılığında İtfaiye’nin denetim sürecine müdahale ederek Türkevi’nin açılmasına izin verdiğini iddia ediyoruz” dedi.

Yabancı Bağışlar

Williams, Adams’ın bazılarıyla Türkiye’de tanıştığı çok sayıda Türk iş insanı tarafından teklif edilen yasadışı bağışları kabul ettiğini belirtti. “Adams, bu varlıklı kişilerin ABD seçimlerinde yasal olarak bağış yapamayacağını biliyordu. Federal yasalar yabancı bağışları açıkça yasaklamaktadır. Adams, belediye başkanlığı kampanyasını desteklemek için personelini bu paranın peşine düşmeye yönlendirdi ve 2021’e kadar gizlice yabancı parayı takip etmeye devam etti. Bu, ilk belediye başkanlığı kampanyasıyla da bitmedi. 2023’te bu ilişkileri yeniden canlandırdı ve yeniden seçilme kampanyasını desteklemek için aynı yabancı kaynaklardan yasadışı kampanya katkıları istedi” diye konuştu.

Ücretsiz Seyahat

Williams, Başkan Adams’ın iş insanlarından yasaların izin verdiğinden çok daha fazla bağış aldığını söyleyerek, “Adams, 2016’dan itibaren Türklerden seyahat avantajları almaya başladı ve 2021’e kadar her yıl bunları kullandı. On binlerce dolarlık ücretsiz business biletler, lüks otel konaklamalarını rüşvet olduğunu gizlemek için sıradan ücretler ödemek istedi” dedi.

FBI Açıklaması

Adams’a karşı açılan dava kapsamındaki operasyonları gerçekleştiren FBI adına New York Büro Direktör Yardımcısı James Dennehy de açıklama yaptı. Dennehy, iddianamenin hiç kimsenin yasaların üstünde olmadığının acı bir hatırlatıcısı olduğunu söyledi.

“Bu iddianame, tüm seçilmiş yetkililere güçlü bir mesajdır. Kamu hizmeti, derin bir sorumluluk ve asil bir görev olmalıdır. Açgözlülük ve sahtekârlıkla saptırıldığında, güvenimizi sarsar. Bu, liderler ve toplumları arasında güven, hesap verebilirlik ve şeffaflık temelleri üzerine inşa edilmiş bir anlaşmadır. Bu anlaşma bozulduğunda, sonuçları bir makamın ya da bir seçim döngüsünün çok ötesine yayılır. Tüm liderlerin yolsuzluk yapmadığını biliyoruz. Her gün seçmenleri için doğru olanı yapma niyetiyle uyanan sayısız kamu görevlisi olduğunu biliyoruz. Ancak güvenin aşındığı bu gibi anların yarattığı gölgeyi görmezden gelemeyiz” dedi.

Advert
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.