İran’ın mayıs ayında hayatını kaybeden muhafazakar Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ardından düzenlenen seçimlerde zafer kazanan Azeri Türk’ü Mesud Pezeşkiyan, ülkenin yeni Cumhurbaşkanı oldu. Muhafazakar rakibi Said Celili’yi geride bırakan Pezeşkiyan, zafer konuşmasında rejime bağlılığını ilan ederek değişim bekleyen kitlede soru işaretleri yarattı.
Önceki seçimlere katılmasına izin verilmeyen Pezeşkiyan, başörtüsü ve Batı’yla ilişkiler konusunda daha önce ılımlı çıkışlar yapmıştı. Ayrıca internete yönelik kısıtlamaları kaldırma sözü vermişti. Pezeşkiyan’ın zaferi, siyasete güvenini kaybetmiş bazı İranlılar arasında değişim umudu uyandırmıştı.
Ancak Pezeşkiyan’ın dini lider Ayetullah Ali Hamaney’e teşekkür ederek “Onun rehberliği olmasa benim ismim oy pusulasında yer almazdı” demesi, değişim beklentilerini gölgeledi. Pezeşkiyan ayrıca zafer konuşmasını İslam Devrimi’nin sembolik mozolesi olan Ayetullah Humeyni’nin türbesinde gerçekleştirdi.
Hamaney, yeni cumhurbaşkanını kutladığı mesajında Pezeşkiyan’dan ölen muhafazakar Cumhurbaşkanı Reisi’nin yolunu izlemesini istedi. Pezeşkiyan’ın seçimlere katılmasına verilen onayın, son yıllarda hızla düşen seçime katılım oranını artırma ve Batı’dan uzaklaşmayı yavaşlatma yönünde Hamaney’in bir hamlesi olarak yorumlandı.
Analistler, Pezeşkiyan’ın zaferinin özellikle gençlere ve kadınlara umut verse de ülkede büyük bir değişim beklemenin imkansız olduğunu belirtiyor. İran’da cumhurbaşkanının yetkileri sınırlıdır ve kararlar dini lider ve Devrim Muhafızları’nın da dahil olduğu karmaşık bir yönetim mekanizmasıyla belirlenir.
Chatham House Orta Doğu Programı Direktörü Sanam Vakil, Pezeşkiyan’ın muhafazakarların egemen olduğu sistemin desteğini alması gerektiğini vurgulayarak, “Ekonomik konular hariç manevra için çok fazla bağımsız bir alanı olmayacak. Ekonomi konusunda anlamlı bir ilerleme için de yaptırımları hafifletmek üzere ABD’yle müzakereler gerekiyor” dedi.
Orta Doğu uzmanları, Pezeşkiyan döneminde dış politikada İran’da ciddi bir yön değişikliği beklemiyor. Uluslararası Kriz Grubu İran Programı’nın başındaki Ali Vaez, “ABD’de Trump ve Biden arasında ülkenin gidişatı konusunda 180 derece açı varsa, İran’da cumhurbaşkanının değişiminde bu açı 45 derecedir. Bu önemsiz bir fark değilse de diğer ülkelerdeki kadar etkili değil” ifadelerini kullandı.