Advert
Advert

Yumurta da yok sperm de yok? Peki onlar ‘insan’ mı?

Yumurta da yok sperm de yok? Peki onlar ‘insan’ mı?
Advert
Yayınlama: 09.10.2024
1
A+
A-

Embriyo Modelleri: Bilim ve Etik Arasındaki Hassas Çizgi

Weizmann Bilim Enstitüsü’ndeki Jacob Hanna ve ekibi, embriyo benzeri hücre kümeleri geliştirerek insan gelişiminin önemli bir aşamasına ışık tuttular. Ancak bu modeller, aynı zamanda etik soruları da gündeme getiriyor.

14 Gün Kuralı ve İnsan Gelişimindeki Temel Aşama

İnsan gelişiminde, gastrülasyon olarak bilinen kritik bir aşama embriyonik gelişimin 14. gününde başlar. Hücreler, organların ilk belirtilerini oluşturacak şekilde tabakalaşmaya başlar ve bu noktadan sonra embriyo artık ikiz olamaz. Bu, birçok ülkenin laboratuvar ortamındaki embriyonik gelişimi 14. günle sınırlayan “14 Gün Kuralı”nın temelini oluşturur. Embriyonun merkezi sinir sisteminin 14. gün sonrasında gelişmeye başlaması, bu aşamada henüz bireysel bir kimliğe veya duygu kapasitesine sahip olmadığı fikrine dayanır.

Gelişen Teknoloji ve 14 Gün Sınırının Yeniden Değerlendirilmesi

Advert

Embriyo modellerindeki ilerlemeler, bazı bilimsel topluluklarda 14 gün sınırını sorgulamaya yol açtı. 2021’de Uluslararası Kök Hücre Araştırma Derneği, 14 gün kuralını gevşeterek etik değerlendirmelere ve ulusal düzenlemelere bağlı olarak bu sürenin aşılabileceğini belirtti. Bu değişiklik, embriyo araştırmalarının yasal çerçevesinin yeniden tartışılmasına yol açtı.

Gelişimsel Araştırmalar ve Gelecekteki Tıbbi İlerlemeler

Araştırmacılar, gelişimsel bozuklukların çoğunun hamileliğin ilk üç ayında meydana geldiğini biliyorlar. Erken evre embriyolarını laboratuvarda canlı tutmak, bu süreçte neler olduğunu anlamamıza yardımcı olarak düşüklere ve diğer gelişimsel bozukluklara neden olan gizemleri aydınlatabilir. Ayrıca, bu embriyo modelleri hamile kadınların ilaçlar ve virüsler gibi çevresel faktörlerden nasıl etkilendiğini ortaya çıkarabilir. Hanna’nın ilaç güvenliğini test etmek için embriyo modellerini kullanmayı planlayan bir şirket kurması, bu araştırmaların klinik uygulamalara dönüşebileceğini gösteriyor.

Bilim ve Etik Arasındaki Hassas Çizgi

Gelişmiş embriyo modelleri daha gerçekçi hale geldikçe, bilim insanları insanlığın neyi tanımladığı konusunda düşünmek zorundalar. Araştırmacılar, model embriyoların bir gün yürüyen ve konuşan bir varlığa dönüşme riskinin çok düşük olduğuna inanıyorlar. Ancak son çalışmalar, bu alandaki bilimsel ilerlemenin aynı zamanda insanlığın doğasına dair soruları da beraberinde getirdiğini gösteriyor. Araştırmacılar, embriyo modelleri üzerinde çalışırken etik sınırların ne kadar esnetilebileceği konusunda tartışmaya devam ediyorlar.

Advert
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.